O da size bakar. Utanır bakışlarınızın kesişmesinden. Size olan ona da olsun istersiniz. Yanınıza yaklaştığında ya da siz gittiğinizde onun yamacına, tanıştırılırsınız bir şekilde. Elleriniz birbirine değdiğinde, teninin sıcaklığını hissettiğinizde tarifi imkânsız duygular sarar bedeninizi.
Dünya durur, zaman durur, aşk kapıyı çaldığında. Onu görmeden geçmesin istersiniz zaman, dokunmadan duramazsınız birbirinize. Yaşama dair ne varsa önemsizleşir, tek gördüğünüz onun güzel gözleri olur. "Bulduk birbirimizi," dersiniz. Birlikte hayaller kurar, durmadan istemsizce gülümsersiniz. Etrafınızdakiler anlar size bir haller olduğunu; onsuz kaldığınız anlarda eksildiğinizi. Aşk çok fena yapar insanı; şakası yoktur, feleğinizi şaşırtır.
Günler geçer, belki
aylar, bazen yıllar boyu sürebilir aşk, zamana yenik düşmeden. Bilim ve
istatistik ne derse desin, olabilir böyle sevdalar. Her gördüğünde ilk kez
görüyormuş gibi bakar gözler, her buluşma ilk buluşma gibi heyecan verir.
Birbirlerinin yaşamını güzelleştirir âşıklar, güç verirler, kolaylaştırırlar
her işi. Fedakârlık değildir yaptıkları, içgüdüseldir; sevdiğinin mutlu
olmasından mutlu olur her âşık. Biri belki biraz fazla verici olur, diğeri az;
biri daha koruyucu kollayıcı olur, diğeri daha eğlenceli. Kendi dengesini bulur
her ilişki.
Ama bir gün bir şey olur ve biter aşkın tesiri. Odak dışa kayar; belki batmaya, rahatsız etmeye başlar diğerinin ilgisi. Nefes alamaz olur insan. Uzaklaşmak, tek başına kalmak ister. Değişen bir şey yoktur aslında ama biter bir gün büyü. “Nasıl olsa benim, ne yaparsam yapayım beni bırakmaz” düşüncesine kapıldığı an önemsizleşir diğer taraf. “O olmadan da varım ben, onsuz da güzelim, güçlüyüm,” der insan. Başka bedenler tanımak, diğerleri de beni beğeniyor mu sorusuna yanıt aramak ister.
Ama bir gün bir şey olur ve biter aşkın tesiri. Odak dışa kayar; belki batmaya, rahatsız etmeye başlar diğerinin ilgisi. Nefes alamaz olur insan. Uzaklaşmak, tek başına kalmak ister. Değişen bir şey yoktur aslında ama biter bir gün büyü. “Nasıl olsa benim, ne yaparsam yapayım beni bırakmaz” düşüncesine kapıldığı an önemsizleşir diğer taraf. “O olmadan da varım ben, onsuz da güzelim, güçlüyüm,” der insan. Başka bedenler tanımak, diğerleri de beni beğeniyor mu sorusuna yanıt aramak ister.
Aşkın bittiğini düşünüyorsanız, sevgilinizi eskisi
kadar değerli bulmuyorsanız ya da onun sizden uzaklaştığını hissediyorsanız ama
ilişkinize son bir şans vermek istiyorsanız size tavsiyem şudur.
Önce aldatmayı, ayrılmayı düşünenler için yazıyorum:
Ona âşık olduğunuz ilk günü hatırlayın. Aynı insan var kaşınızda. Zamanla
birbirinize alıştınız, kanıksadınız ama uzun zamandır bakmadığınız gözlere bir
kez daha bakarsanız aynı biçimde parladıklarını göreceksiniz. O da bu ilişkiyi
bitirebilecek, başka insanlara yönelebilecek, sizi terk edebilecek potansiyele
sahip. Bunu yapmıyorsa acizliğinden değil; sizi hala sevdiğindendir. Hiç kimse
vazgeçilmez değildir. Kendinizi güzel buluyorsanız karşınızdakinin sizi güzel
bulmasındandır. Onun da sizi bırakıp gidebileceğini düşünün. Böyle bir şey
başınıza geldiğinde nasıl hissedersiniz?
Terk edilme korkusu yaşayan,
aldatıldığını hissedenler içinse tavsiyem şudur: Sizi çantada keklik sanmasına
izin vermeyin. İlişkinin rehavetiyle kendinize özen göstermeyi bırakmış
olabilirsiniz. Âşık olduğunuz ilk zamanları hatırlayın. Giyiminize, kişisel
bakımınıza özen gösterin.
Ondan aşk dilenmeyin.
Kendinize
acımayın. Güçlü olun. Sizin de onu terk edebileceğinizi anlarsa ilişkinize bir
şans daha verebilir.
Unutmayın; birazcık
kaybetme korkusu her zaman işe yarar.
Uzman Hipnoterapist Sosyolog
Gani Eser'den